İçinizde ve etrafınızda olan herşeyin bilinçli ya da bilinçsiz farkında olmanıza imkan yoktur. Bedeniniz ve aklınız su anda çalışmaktadır ve bunun farkında değildir. Ve, havada radyo dalgalarından düşünce formlarına kadar görünmeyen sayısız sinyal bulunmaktadır ve sizler bunların hiçbirini bilinçli olarak algılamazsınız. Gerceği söylemek gerekirse, tam şu anda kendi gerceğinizi yaratmaktasınız ama bu olay bilinçli bilginiz ya da kontrolunuz dışında, bilinçsizce olmaktadır. Bu nedenle istediğiniz kadar olumlu düşünün gene de yaralanırsınız. Yaratıcı olan bilinçli zihniniz değildir.
2. HERŞEYİ KONTROL ALTINDA TUTAMAZSINIZ .
Elbette ki, olan herşeyden haberiniz olmadığı için, onları kontrol de edemezsiniz. Dünyaya emredebileceğinizi düşünmek egosal bir hatadır. Şu anda dünyada neler olduğunun coğunu egonuz göremediğine göre, sizin için en iyisinine egonuzun karar vermesine izin vermek hiç te bilgece olmaz. Seçim sizin elinizde ama kontrol değil. Ne deneyimlemeyi tercih edeceğinize karar vermek icin bilinçli zihninizi kullanabilirsiniz, ama onu ifade edip edemeyeceğinizi ya da bunu nasıl ve ne zaman yapacağınızı kendi haline bırakmalısınız. Teslimiyet anahtardır.
3. YOLUNUZA HER NE ÇIKARSA ONU İYİLEŞTİREBİLİRSİNİZ.
Yaşamınızda önünüze çıkan her şey, oraya nasıl geldiğine bakmaksızın, iyileştirmek içindir, çünkü şu anda sizin radarınızdadır. Buradaki varsayım, eğer onu hissedebiliyorsanız, onu iyileştirebilirsiniz de. Eğer onu bir başkasında görebiliyorsanız ve bu sizi rahatsız ediyorsa, o zaman iyileştirmek için oradadır demektir. Ya da Oprah'in bir keresinde soylemis oldugu gibi, "Eger onu farkedebiliyorsanız, ona sahipsinizdir. " Onun neden hayatınızda olduğuna ya da oraya nasıl geldiğine dair hiç bir fikriniz olmayabilir, ama artık farkında olduğunuza gore, onu serbest bırakabilrsiniz. Karşılastığınız şeyleri ne kadar iyileştirirseniz, tercih ettiklerinizi ifade etmede o kadar net olursunuz zira başka şeyler kullanmak için gereken enerjiyi serbest bırakmış olursunuz.
4. TÜM DENEYİMLERİNİZDEN %100 SORUMLUSUNUZ.
Hayatınızda başınıza gelenler sizin suçunuz değildir, ama sizin sorumluluğunuzdur. Kisisel sorumluluk kavramı söylediğiniz, yaptığınız ya da düşündüğünüzün ötesindedir. Hayatınızda yer alan diğer herkesin dediklerini, yaptıklarını ve düşündüklerini de içerir. Yaşamınızda meydana gelen herşeyin sorumluluğunu tamamen alırsanız, o zaman herhangi bir kişi bir sorunu su yuzeyine çıkardığında o sizin de sorununuz olur. Bu üçüncü ilkeye bağlanır, yani yolunuza çıkan herşeyi iyileştirebilirsiniz. Kısacası, şu an ki gerceğiniz için hiç kimseyi ya da hiç bir şeyi suçlayamazsınız. Tüm yapabileceğiniz onun sorumluluğunu almak, yani onu kabul etmek, ona sahip çıkmak ve onu sevmektir. Karşıiaştığınız şeyleri ne kadar çok iyileştirirseniz kaynak ile o kadar uyumlu olursunuz.
5. SIFIR LİMİTE BİLETİNİZ "SENI SEVIYORUM" CÜMLESİNİ SÖYLEMEKTİR.
Sizi herşeyin ötesindeki huzura, iyileştirerek ifade etmeye götürecek bilet sadece "Seni Seviyorum" cümlesidir. Bu cümleyi Tanrı'ya söylemek içinizdeki her şeyi temizler ve böylece şu anın mucizesini yaşayabilirisiniz: sıfır limiti... Amaç, her şeyi sevmek. Fazla kiloyu, bagımlılığı, sorunlu cocuğu ya da komşuyu, eşi sevin: hepsini sevin. Sevgi sıkışıp kalmış olan enerjiyi değiştirir ve serbest bırakır. "Seni Seviyorum" demek Tanrı'yı deneyimleme dileğinizin gerçekleşmesidir.
6. İLHAM NİYETTEN DAHA ÖNEMLİDİR.
Niyet zihnin oyuncağıdır; esinlenme Tanrı'dan bir bildirimdir. bir an gelir, yalvarmak ve beklemek yerine teslim eder ve dinlemeye başlarsınız. Niyet egonun sinirli görüşünü temel alarak hayatı kontrol etmeye çalışmaktır; esinlenme ise Tanrı'dan gelen mesajı almak ve buna göre hareket etmektir. Niyetler işe yarar ve sonuç verir; esinlenme ise işe yarar ve mucizeler getirir. Hangisini tercih edersiniz?
JOE VITALE - Dr. IHALEAKALA HEW LEN
2012 © GoldenReiki. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Programlama Burak Değerliyurt