- 14.11.2014
- Yasemin Değerliyurt
-
Bedeninizin Kontrolünü Ele Almak
Sözcüklerin, yalnızca birer ses değil sizin fiziksel dünyanızdaki fiziksel gerçekler şekline gelmesi için benliğinizin dünyadaki fiziksel parçasına dikkat etmelisiniz.
Tanrı’yla birliğiniz, içinizdeki yaratıcıyla karşılaşmanız, fiziksel bedeninizi bilmenizle, fiziksel bedeninizi anlamanızla, fiziksel bedeninize saygı göstermenizle ve fiziksel bedeninizi size hizmet etmesi için bir araç olarak kullanmanızla başlar.
Bunu yapabilmek için, önce kendinizin fiziksel beden olmadığınızı anlamalısınız. Siz bedeninizi kontrol eden, bedeninizle yaşayan ve fiziksel dünyada bedeniniz yoluyla edimlerde bulunansınız. Ama siz bedenin kendisi değilsiniz.
Eğer bedeniniz olduğunuzu hayal edersiniz, yaşamı bedenin bir ifadesi olarak deneyimlersiniz. Beden değil ruhunuz olduğunuzu anladığınızda, yaşamı ruhun bir ifadesi olarak deneyimlersiniz. Kendi ruhunuzla Tanrı’nın ruhunun bir olduğunu anladığınızda, yaşamı bir ruhun bir ifadesi olarak deneyimlersiniz.
Bu her şeyi değiştirecektir.
Bedeninizi bilmek, bedeninizi anlamak, bedeninizi en görkemli şekliyle deneyimlemek için, bedeninizle iyi bir ilişki kurmaya çalışın. Bedeninizi sevin, ona bakın, onu dinleyin. Bedeniniz size neyin doğru olduğunu söyleyecektir.
Doğrunun şu anda öyle olan şey olduğunu anımsayın; bu her bedenin bildiği bir şeydir. Onun için, bedeninizin size söylediklerini dinleyin. Nasıl dinleyeceğinizi anlayın. Bedeninizin size gösterdiklerine bakın. Nasıl bakacağınızı anımsayın.
Başka insanların beden dillerini gözlemlemeyin, kendinizinkini gözlemleyin.
Sağlık bedeniniz, zihniniz ve ruhunuz arasındaki bir anlaşmanın bildirisidir. Sağlıklı olmadığınızda, hangi parçalarınızın anlaşmazlık içine düştüğünü görmeye çalışın. Belki de bedeninizi dinlendirmenin zamanı gelmiştir, ama zihniniz bunu nasıl yapacağını bilmiyordur. Belki de zihniniz olumsuz, öfkeli düşüncelerle ya da yarınla ilgili endişelerle doludur ve bedeniniz gevşeyemiyordur.
Bedeniniz size gerçeği gösterecektir. Yanlızca onu izlemeniz yeter. Onun size gösterdiği şeyin farkına varın, onun söylediklerini dinleyin.
Bedeninize saygı gösterin. Onun biçimine dikkat edin. Bedeniniz sahip olduğunuz en önemli fiziksel araçtır. Bedeniniz görkemli bir araç, olağanüstü bir alettir. Siz onu çok kötü kullanabilirsiniz, ama bedeniniz size elinden gelen en iyi hizmeti vermeyi sürdürür. Neden bedeninizin verimliliğini azaltasınız ki? Neden onun sistemlerini kötü kullanasınız ki?
Aynı size zihninizi sakinleştirip Benimle Birliği deneyimlemeniz için her gün meditasyon yapmanızı söylediğim gibi, şimdi size her gün egzersiz yapmanızı söylüyorum.
Egzersiz bedenin meditasyonudur.
Egzersiz de sizin Yaşamın tümüyle birlik hissetmenize yardım eder. Kendinizi hiçbir zaman egzersiz yaptığınızdaki gibi canlı ve Yaşamın bir parçası olarak hissetmezsiniz. Bedenin hareketi size doğal bir neşe verir.
Bu neşe hissi sizin Yaratıcıyla birleşmenizi sağlar. Bedeniniz sağlıklı ve Yaşamla uyum içinde olduğunda, Yaratıcıya bağlanmış olursunuz.
Yaratıcıya yakın olursunuz.
Bedeniniz yalnızca bir enerji sistemidir. Yaşam olan enerji bedeninizin içinden akar. Bu enerjiyi yönlendirebilirsiniz. Onu kontrol edebilirsiniz.
Bu enerjiye birçok isim verilmiştir. Bazıları ona chi der. Bazı dillerde ise buna ki denir. Başka adları da vardır. Hepsi aynı şeydir.
Bu enerjiyi nasıl hissedeceğinizi, onun latifliğini, gücünü anımsadığınızda, onu nasıl kontrol edeceğinizi, nasıl yönlendireceğinizi de anımsayacaksınız. Bunu yapmanıza yardımcı olabilecek Ustalar vardır. Bu Ustalar birçok alandan, birçok kültürden ve birçok gelenekten gelirler.
Bunu kendi başınıza da yapabilirsiniz, bunun için tek gerek duyacağınız şey içsel kararlılığınızdır. Ama eğer bir Ustanın, öğretmenin ya da guru’nun size rehberlik etmesini isterseniz, gerçek bir Ustayı nasıl tanıyacağınızı bilmek önemlidir.
Bir Ustayı size Tanrı’yla nasıl ilişkiye geçeceğinizi, Tanrı’yla nasıl buluşacağınızı öğretme biçiminden tanıyabilirsiniz.
Eğer size bağırıp çağırıyorlarsa, Tanrı’yı kendi dışınızda -kendi gerçeklerinde, kendi kitaplarında, kendi yollarında, kendi yerlerinde- bulmayı öğütlüyorsa, sizi bununla kandırmaya çalışıyorlarsa, dikkatli olun. Bunun bir yanılsama olduğunu anımsayın.
Eğer Ustalar sizi sakince içinizdeki Tanrı’yı bulmaya çağırıyorlarsa, eğer size sizinle Benim Bir olduğumuzu -ve onların gerçeklerine, onların kitaplarına, onların yollarına, onların yerlerine gereksiminiz olmadığını- söylüyorlarsa, o zaman bir Usta bulmuşsunuz demektir, çünkü kendi içinizdeki Ustaya ulaşmışsınızdır.
Bunu hangi yoldan, hangi programla yaparsanız yapın, fiziksel bedeninizi, yapmakta olduğunuz şey her neyse onda sizi en etkili biçimde destekleyebilmesi için sağlıklı tutun.
Bunu Kim Olduğunuzla ilgili en büyük hayallerinizin en büyük şeklini ifade etmek ve deneyimlemek için yapmak istediğini bilin. Eğer onu bilinç düzeyinde deneyimlemezseniz, eğer bu size yapmaya çalıştığınız şeymiş gibi gelmiyorsa, o zaman burada gönderdiğim iletişimdeki hiçbir şey size uymayacaktır. Bunların çok azı sizin için bir anlam taşıyacaktır.
Eğer bilinç düzeyinde, bunun sizin yaşama yapmak için geldiğiniz şey olduğunun farkındaysanız, bu iletişimi okumak size kendi kendinize konuşmakmış gibi gelecek.
Ki şu anda yaptığınız şey de zaten bu.
Onun için size bedeninize egzersiz yaptırmanızın önerilmesinde şaşıracak bir şey yok. Beslenme biçiminiz de istediklerinizi yerine getirmenizde size yardımcı olur. Eğer bedeninizi dinlerseniz, daha bir yiyeceğe yaklaşırken onun size yararlı olup olmadığını, hangi besinleri seçeceğinizi kesinlikle bileceksiniz.
Bunu yalnızca elinizi yiyeceğin üzerinde yavaşça hareket ettirerek bilebilirsiniz. Bedeniniz, o yiyeceğin sizin bedeniniz ve ruhunuzla ilgili içteki istencinizle uyum içinde olup olmadığını derhal bilecektir. Titreşimi hissedebileceksiniz. Beslenme üzerine kitaplar okumanıza, kurslara gitmenize, başkalarına danışmanıza ya da onların öğütlerini dinlemenize gerek yok. Yalnızca kendi bedeninizi dinlemeniz ve sonra onun verdiği öğüte uymanız yeterlidir.
Duygularınızın Kontrolünü Ele Almak
Bedeninize daha fazla dikkat etmeye başladıktan sonra, sizi içinizdeki yaratıcıyla karşılaşarak Tanrı’yla birleşmeye götüren bir sonraki adım, duygularınızın kontrolünü ele almaktır. Bunun için yalnızca duyguların ne olduğunu anlamanız yeterlidir. Duygu yalnızca hareket eden enerjidir.
Bu enerjiyi alıp onu hızlandırabilirsiniz ya da yavaşlatabilirsiniz.
Bu enerjiyi yavaşlattığınızda -yani onu en alt düzeye getirdiğinizde- olumsuz bir duygu yaratırsınız. Onu hızlandırdığınızda -yani onu en üst düzeye getirdiğinizde- olumlu bir duygu yaratırsınız.
Fiziksel bedeninizle sizi neşelendirip canlandıran egzersizler yapmak enerjinizi hızlandırmanın, yani arttırmanın bir yoludur. Kelimenin gerçek anlamında bu ki enerjisinin titreşimini arttırmış olursunuz ve bu enerji sizin ifade ettiğiniz olumlu bir duyguya dönüşür.
Meditasyon her zaman bedeninizde bulunan Yaşam enerjisini arttırmanın bir başka yoludur.
Egzersizle meditasyonun birleşmesi çok güçlü bir etki yaratır. Bu ikisi sizin ruhsal çalışmanızın bir parçası şekline geldiğinde, son derece büyük gelişmeler yapma olanağı yaratırsınız.
Egzersizle meditasyonu kullanmak size hem bedeninizi hem de duygularınızı kontrol edebileceğinizi ve böylece onları istediğiniz gibi deneyimleyebileceğinizi anımsatır. Bunu anımsamak birçokları için gerçekten de şaşırtıcı bir deneyimdir.
Duygular sizin seçtiğiniz deneyimlerdir, sizin maruz kaldığınız deneyimler değil. Bu, çoğu kişinin anlamadığı bir şeydir.
Fiziksel yaşamınızın dıştaki durumunun sizin içteki ruhsal yaşamınızla bir ilgisi olması gerekmez. Istırap duymamanız için acı çekmiyor olmanız gerekmez. Yaşamınızda huzur olması için zihninizi meşgul eden hiçbir sorunun olmaması gerekmez.
Aslında, gerçek Ustalar sorunlar ve çatışmalar karşısında huzuru deneyimlerler, bu sorunlardan ve çatışmalardan kaçmanın bir yolunu bulduklarından değil.
Bu iç huzuru tüm varlıkların aradığı bir şeydir, çünkü bu tüm varlıkların özünde yatan şeydir. Siz her zaman Gerçekte Kim Olduğunuzun deneyimini arayacaksınız.
Yalnızca bedeniniz olmadığınızı ve gördüğünüz hiçbir şeyin gerçek olmadığını anlayarak dıştaki herhangi bir durum karşısında bu iç huzuruna ulaşabilirsiniz.
Size daha önce birçok kez söyledim ve yine söyleyeceğim: Yaşamın tümü bir armağandır ve tümü mükemmeldir -siz olarak ve sizin içinizden, mükemmelliğin kendisinin mükemmel ifadesi için mükemmel fırsatı yaratmak için bir araçtır.
Bunu anladığınızda, sürekli bir takdir etme durumunda kalırsınız. Bu sizin gelişmekte olduğunuz anlamına gelir. Gelişme takdirin anlamıdır. Bir şey takdir duyduğunda, olduğundan daha fazlası olur.
Sizin herhangi bir durum karşısında duygularınızı seçme ve böylelikle kontrol etme yeteneğiniz olduğu doğrudur, bunu bir durumla karşılaşmadan önce yapabileceğiniz de doğrudur.
Yani yaşamınızda olmasını beklediğiniz herhangi bir duruma tepki olarak enerjinizi nasıl harekete geçireceğinize -duygunuzun ne olacağına- önceden karar verebilirsiniz.
Siz bu ustalık düzeyine ulaştığınızda, bu seçimlerin aynısını beklemediğiniz bir durum karşısında da yapabileceksiniz.
Bu yolla yaşamınızın dıştaki yanılsamalarıyla çatışma içinde olmak yerine onlarla uyum içinde olmak için Kim Olduğunuza karar vermiş olursunuz.
Fiziksel bedeninize nasıl bakacağınızı ve duygularınızı nasıl kontrol edeceğinizi öğrendikten sonra, içinizdeki Yaratıcıyla buluşmak için atacağınız bir sonraki adım için hazırsınız.
Kendi İsteğiyle Yapma Yetisini Geliştirmek
Şimdi yolu açtınız, kendi isteğinizle yapmaya başlamanız için tek gereken şey içinizdeki yaratıcıyla buluşmak, Tanrı’yla birliği deneyimlemektir.
Bu sizin fiziksel olarak, zihinsel olarak -ya da her ikisiyle birlikte- yaşayabileceğiniz bir deneyim olabilir. Neşeyle gözyaşı dökebilirsiniz, heyecandan titreyebilirsiniz ya da esrimeyle sallanabilirsiniz. Ya da bir gün yalnızca, sessizce artık biliyor olduğunuzun farkına varabilirsiniz.
Yanılsamayı ve Gerçekliği biliyorsunuz.
Benliğinizi ve Tanrı’yı biliyorsunuz.
Birliği ve Birliğin bireyselleşmesini anlıyorsunuz.
Hepsini anlıyorsunuz.
Bu bilme deneyimi sizinle kalabilir ya da gelip gidebilir. Eğer sizinle kalırsa kendinizi yüceltilmiş hissetmeyin ve eğer giderse düş kırıklığına uğramayın. Yalnızca öyle olan şeyin farkına varın ve bir sonra neyi deneyimlemek istediğinizi seçin.
Ustaların bile bazı durumlarda ustalıklarını deneyimlememeyi seçtikleri bilinen bir şeydir; bunu bazen ustalıklarına yeniden uyanmanın sevincini yaşamak için, bazen de başkalarını uyandırmak için yaparlar. Sizin yargılarda bulunarak, “onlar eğer gerçekten Usta olsalardı böyle olmazdı” diye düşündüğünüz şeylerin Ustaların başına gelmesinin nedeni budur.
Bu nedenle, ne yargılayın ne de kınayın. Çünkü kendi Ustanızla bugün karşılaşabilirsiniz; Ustanız yalnızca bir dağın tepesindeki guru değil, sokaktaki evsiz kadın ya da parktaki soyguncu olabilir. Aslında, Ustalar nadiren dağın tepesindeki guru’lardır. Bir Usta olarak görünen Usta’nın çok az kişi farkına varır ve böyle Ustalara çoğunlukla kötü davranılır. Ama aranızda bulunan, sizden biri gibi görünen bir Usta, çoğu kez en büyük etkiyi yapan Ustadır.
Onun için dikkatli olun, çünkü Ustanızın ne zaman geleceğini bilmiyorsunuz. Ustanız size sizin bir suçlu dediğiniz kişi olarak bile gelebilir, toplumunuzdaki en kutsal yasalara ve alışkanlıklara uymayabilir ve bunun için çarmıha gerilebilir.
Ama bu kötü sonuçtan sonra onun söylediği her sözcüğü anımsamak istersiniz.
Gerçeklere uyanırken, işe kendinizi Gerçekte Olduğunuz Kişi olarak görerek, sahip olduğunuz her şey ve olduğunuz her şey için kendinizi takdir ederek başlayın. Ve zarafetle dolu bu anda şimdiye kadar olmuş olduğunuzdan ya da olmayı düşlediğinizden daha fazlasını seçerek; erişebildiğinizden daha ötesine erişmeyi seçerek; hiçbir şeyin erişilemez olmadığını anımsamayı seçerek başlayın.
Kendinizi dünyayı gerçekten de aydınlatacak ışık olarak görün. Kendinizin o ışık olduğunu söyleyin. Bunu kalbinize duyurun, sonra kalbinizle herkese duyurun. Bunu sözlerinizle değil edinimlerinizle yapın. Dünyanızı sevgiyle doldurun.
Herkesin beklemekte olduğu kurtarıcının, yaşamlarına dokunduğunuz herkesi, ne kadar harika birisi olduklarını ve Tanrı’yla sonsuz birliklerinin görkemini inkar eden herhangi bir düşünceden kurtarmaya gelen kurtarıcının kendiniz olduğunu bilin.
Odaya odayı iyileştirmek için geldiğini bilin. Mekana mekanı iyileştirmek için geldiğinizi bilin. Burada olmanız için başka hiçbir neden yok. Çünkü siz sevgisiniz ve her zaman da sevgiydiniz. Sevgi her zaman olan, olmuş olan ve olacak olandır.
Her şey sevgiyle olsun.
Tanrı ile Birlik
Neale Donald Walsch