Evren Size Asla İstediğinizi Getirmez O Size Beklediğinizi Getirir

Çoğunuz şimdiye dek ‘’çekim kanununa’’ aşina olmuştur ve yine realitenizin yaratıcısı olduğunuzun farkında olmanızdan dolayı çok mutluyuz. Konu istenilen şartlar ve deneyimlerle kendi realitelerinin nasıl tezahür ettirileceğine gelince çoğu insanın kafası karışıyor,işte bugün bu konuya değinmek istiyoruz.

İnsanın kendi realitesinin yaratıcısı olmasını öğrenmesi ardından ilk reaksiyonu sevinç, özgürlük umudu,suçlama ve karışıklık gibi karışık duygular arasında değişkenlik gösterir.Daha az olumlu olmuş bir çok duruma bakıp ‘’İşimi kaybetmeme neden olan durumu ben yaratmadım ya da neden eksiklik veya stres veya acı yaratıyorum’’ diye düşünürsünüz. Burada şunu söyleyebiliriz ki bu bilinçli olarak yaptığınız bir seçim değil, ancak bu bilinç altında bu durumları çeken inançları tutmayı tercih etmenizdendir. Eğer bu durumları yarattığınıza inanmıyorsanız, o zaman farklı ve daha pozitif bir durumu yeniden yaratamayacağınıza da inanmak zorundasınız. Tüm yaratımlarınızın ve hayat deneyimlerinizin sorumluluğunu alarak yaşam deneyimlerinizi daha iyi yolda değiştirmede yetkilendirilmiş hale gelirsiniz.

Negatif dediğiniz deneyimler hiçbir anlamda sizi cezalandırmak için değildir. Bu deneyimler bilinçaltında tuttuğunuz inançları görebilmeniz amaçlıdır. İçsel realiteniz her zaman dışsal realitenize yansır. Eğer realitenizde sevmediğiniz bir şey varsa onu değiştirmede özgürsünüz. Hangi inançlar deneyiminizin yaratımında sorumlu? O inancı tutmak istiyor musunuz veya onu salıverip yerine başka bir inanç mı koyacaksınız? Görüyorsunuz, bir inancın sökülmesiyle ortaya çıkan boşlukta yeni bir inanç onun yerini almak için hazır bulunmak zorundadır. Hiç bir şekilde inançsızlık söz konusu değildir. Peki onu neyle değiştirmek istiyorsunuz?

Bazılarınız negatif bir düşünceyi değiştirmeyi çok zor bulur çünkü o inanç sisteminizde oldukça kökleşmiştir. Çoğunuz ayak izlerinizi minnetle takip edecek olan diğerleri için yolu açma rolünü üstleniyor. Siz eksiklik, açgözlülük, savaş, şiddet ve diğer bazı yoğun inançları dönüştürmeyi kabul ettiniz böylece onları sadece kendiniz için değil başkaları için de değiştirebilecektiniz. Çoğunuz bu yaşamda dünyaya atasal hattınıza derin bir şekilde kökleşmiş olan inançlarla geliyor. Bu inançları söküp yerine daha hafif, daha sevgi dolu inançları getirerek tüm aile üyelerinize de büyük hizmette bulunmuş oluyorsunuz.

Tezahür söz konusu olduğunda insanlar biraz sabırsız olma eğilimdeler, özellikle şimdi bilgiyi anında size ulaştırabilme yeteneği olan bir dünyada yaşıyorsunuz. Ama 3. ve 4. boyutun yavaş titreşimsel oranlarında tezahürlerinizin fiziksel forma gelmesi biraz daha zaman alıyor. Çoğunuz için bu bir nimet, düşüncelerinizi yönetmeyi geliştirmeniz için harika bir yol. Tüm düşüncelerinizi aniden tezahür ettirebileceğinizi hayal edin. Bu oldukça korkunç olurdu. Ancak zaman hızlandıkça ya da zaman illizyonu hızlandıkça diyelim, düşüncelerinizin daha kolay ve daha hızlı karşılıkla tezahür ettiğini fark ediyorsunuz. Değişiyor ve gelişiyorsunuz ve bu nedenden dolayı bedeninizde yüksek ve daha yüksek oranlarda ışık tutabiliyorsunuz. Bu tarafınızca çok çalışılarak başarıldı., bu adanmışlık için hepiniz övülmelisiniz.

Şimdi tezahürle ilgili karışıklık şurada yatıyor, bir şeyi gerçekten isteyip onu umut ettiğinizde ve onu ana odağınız yaptığınızda, bunun fiziksel realitede tezahür için tüm yapılması gereken şey olduğu intibasında kalıyorsunuz, bu ‘’pozitif düşünme ‘’ kadar kolay değildir. Ümitlerinizin ardındaki duygular onların fiziksel tezahürünün gerçekleşmesinde esas rolü oynar, ancak bunun mümkün olduğuna gerçekten inanıp ummazsanız o hiç bir zaman tezahür etmez. İzin verin bir örnekle açıklayalım, eğer gerçekten güzel bir eve taşınmak istiyorsanız ve onu ana odağınız haline getirirseniz ve bu eve taşındığınızda kendinizi nasıl hissedeceğinize dair olumlu düşünürseniz fakat taşınmayı uman bir insanın göstergeleri doğrultusunda harekete geçmezseniz o zaman gerçekten tek söylediğiniz şey ‘’Taşınmayı umduğum bu güzel evde koşullar oluştuğunda yaşamak isterim çünkü bu beni gerçekten iyi hissettirir’’ Bu bir aynaya bakıp kendinizin daha zayıf versiyonunu görmeyi ummaya benzer çünkü gerçekten de zayıflamak istiyorsunuz. Deneyimin tezahür etmesine izin veren eylemlerde bulunmalısınız. Evren boş bir tuval ve sizde ressamsınız, çizmek istediğiniz şeyin ne olduğuna yalnızca siz karar verebilirsiniz.

Şimdi bu güzel eve taşınmak isteyen insan hayatında adımlar atmaya başlasa, bir emlakçı tutmak, ev aramak, bir nakliyeci bulmak, kişisel eşyalarını toplamak gibi ve bunun yanı sıra bu eve taşınmanın nasıl bir şey olacağına dair duyguları gerçekten hissetse işte bu evreninin istediğiniz şeyi size getirmesine izin verir. Çünkü eylemleriniz arzularınızla uyumlu ; eylemleriniz her zaman sözlerinizden daha yüksek sesle konuşur. Farkı görüyor musunuz? Büyük bir adım olması gerekmez, fakat başarmak istediğiniz amaçlar doğrultusunda küçük bir adımla harekete başlamak bir sonraki adımın görünmesine izin verir. Sonuçtan kararlı olarak ve onun gerçekten tezahür edeceğine inanarak, fiziksel formda tezahür ettirmeye başlarsınız, çünkü kendi realitenizin yaratıcısı sizsiniz. ''Nasıl'' olacağı ise bir çoğunuzun kafasına takılan başka bir şey, zihin her hangi bir eyleme başlamadan önce deneyimin nasıl tezahür edeceğini bilmek ister. Ancak işler böyle çalışmaz,''nasılın'' bir önemi yoktur, sadece istenilen nihai sonuç önemlidir. Bırakın evren ''nasıl'' tezahür edeceğini halletsin. Nasıl tezahür edebileceğini saptayarak, onun yaşamınıza gelebileceği çoğu daha basit ve daha az zaman tüketici olan diğer sonsuz yollarını kesmiş oluyorsunuz. İstenilen sonucun elde edilmesi için en basit ve en faydalı yolun tezahür etmesine izin verin.

Çeviri:Utku Maden
Kaynak: http://angelicguides.wordpress.com


Sosyal Ağlarda Paylaşın